Devlet, imkânı olmayıp sanat ve mesleğini icra edemeyenler için verdiği Hibe desteği birçok nemacılar tarafından istismar edilmekte, Devlet zarara uğratılmaktadır. Bu çok vahim ve iğrenç bir durum. Zira bu durum maalesef mümkündür. Her ne kadar bunun önüne geçilebilmesi için Devlet önlem ve kanun çıkarmışsa da, kötü niyetli girişimci istismarcılarca, üretilen şeytani formüllerle bu teğet geçilmekte, hunhar dolandırıcı girişimciler hain emellerine rahatça ulaşabilmektedir.
Nasıl derseniz;
KOSGEB destek formülünde girişimcinin, mesleğine göre departman (iş için gereken malzeme ve Büro) ihtiyacını karşılamaktadır. Bunu da girişimcinin kendi imkanlarıyla yaptığı harcamalar sonrası girişimcinin yaptığı harcamaları gösteren faturayı ibraz etmesi sonrası destek sağlanıyor ve bu şekilde hibe alanlar destekleniyor. Burada nasıl bir üçkâğıt yapıla bilinir ki? Düşüncesi oluşurken, şöyle ki, bazı kötü niyetli girişimci, daha önce elinde bulunan veya sağdan soldan tahsis ettiği derme çatma departmanları ve iş makinalarını yenisi fiyatı kadar faturayı satış firmalarından bir şekil tahsis ediyor ve KOSGEB’e ibraz ediyor. Girşimci daha sonra bu işlemlerden sonra yaptığı harcamanın karşılığını KOSGEB’ten alarak destekleniyor. Dolandırıcı girişimci, bu şekilde yeni malzeme alınmış süsü vererek hem kendisine verilen desteği istismar ediyor hem de Devleti zarara uğratmış oluyor. Bunun diğer adı da resmi yolla istismar dolandırıcılığıdır.
Bu çok dikkat edilirse ancak yapılacak ayrıntılı inceleme ve araştırma ile ortaya çıkabilir. Zira sürekli girişimciye Devlet imkanı sağlayan KOSGEB yetkilileri, bunun önüne geçmeye takati kalmadığından ince ayrıntıya fazla giremiyor. Hal böyle olunca kötü niyeti olan kişiler, girişimcilik bahanesiyle elinde hazır bulunan veya derme çatma aldığı malzemeyi devlete kendisine alınması için satıyor. Bu bence dolandırıcılığın en alçak tarafıdır.
Bu konuda Kanun tasarısı hazırlayan Hükümet ve KOSGEB temsilcileri, hibe desteği konusunda ince eleyip sık dokuması, girişimcinin iyi ve kötü yönünü iyi araştırması gerekir. Şaibeli olduğu tespit edilen kişiler asla desteklenmemeli, gerçek destek, imkânı olamadığından meslek ve sanatını icra edemeyen hak sahibi kişilere verilmelidir.