Türk Tabipler Birliğinin (TTB),Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) Afrin’de teröristleri temizlemek için başlattığı operasyonla ilgili tanımladığı, “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” açıklaması ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türk Tabipler Birliğinin ismindeki ‘Türk’ ifadesinin kaldırılması gerektiği açıklamasına anlam veremediklerini belirten Türk Tabipler Birliği Siirt Şube Başkanı Dr. Ekrem Bilek, Türk Tabipler Birliğinin sarf etmiş olduğu “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” söyleminin tüm dünyanın ortak diliyle arzulanan ve haykırılan bir söz olduğu belirtti.
Konu ile ilgili www.siirtpress.com Genel Yayın Yönetmeni İsmet Açıkgöz’e açıklamalarda bulunan Türk Tabipler Birliği Siirt Şube Başkanı Dr. Ekrem Bilek, TTB tarafından yapılan ve tepkilere yol açan açıklamaların sadece insan sağlığını korumakla sınırlı bir açıklama olduğunu savunarak,” Tabipler odası kendi penceresinden bakarak bu açıklamayı yapmıştır. Bizim siyasi bir partiyle yarışa girmemiz mümkün değil, Bizim ne böyle bir gücümüz var ne de imkanımız var. Bizim insan sağlığını düşünmekten başka düşüncemiz yoktur” dedi.
Bilek,” Biz Türk Tabipler Birliği (TTB) olarak yasal kamu kurumu gibiyiz. Cumhurbaşkanımızın bakış açısına göre, bazı yorum ve söylemler söyleyebilir. Onlar siyasiler olarak kendi düşünceleridir. Bizler her şeye cevap verme zorunluluğu da hissetmiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanının neden böyle karar verdiğine anlam veremiyoruz. Şaşkınız. Evet, doğrudur, Türk Tabirler Birliği savaş karşıtı, “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” söylemi sadece Türk Tabipler Birliğinin söylemi değil, tüm dünyanın ortak diliyle söylenen sözüdür. Dedi.
BİZ İNSAN SAĞLIĞINI KORUMAKLA SORUMLU MESLEK GRUBUYUZ
Sayın Cumhurbaşkanımızın savaş istiyor düşüncesini inanlardan biri de değilim. Bizi yöneten insanlar, barış içerisinde kendi komşularıyla, kendi vatandaşıyla barışık olsun istiyoruz, kimse savaş istemez. Biz sadece insan sağlığını koruyan, insan organlarını koruyan hem ruhsal anlamda hem organik anlamda bunları korumakla sorumlu bir meslek grubuyuz. Biz kimsenin psikolojinin bozulmasını istemeyiz.
HİÇBİR SİYASİ PARTİNİN ARKA BAHÇESİ OLMA GİBİ BİR GAYEMİZ YOK
Burada hükümetin genel politikasını beğeniriz, beğenmeyiz o ayrı bir konu. Biz sivil toplum örgütü olarak hükümetin muhatabı bile değiliz. Onlar Türkiye’mizi yöneten siyasi partilerdir. Bizim siyasi partililerle bir yarış içerisine girmemiz mümkün değil. Bizim ne böyle bir gücümüz var ne de bir imkanımız var.
Bizi yönetenler İktidar olsun, muhalefet olsun, kendi penceremizden baktığımızda insan sağlığını tehdit edecek her hangi bir durum olursa, açıklamalarımızı uyarı şeklinde söyleriz. Sonuçta nihai kararı onlar veriyor. Bizde insan sağlığını düşünen bir meslek grubu olarak, sadece savaşta değil, insan parmağına bir yara gelse ilk biz sararız. Bu tür konularda sadece biraz hassas oluyoruz. Bu sebeple, bağlı olduğum Türk Tabipler Birliği’nin halk sağlığı ile ilgili açıklaması olmuştur. Biz hiçbir siyasi partiye arka bahçe olma gibi bir lüksümüz yok ve değiliz. Bizim insan sağlığını düşünmekten başka bir düşüncemiz yoktur. “ Dedi.